Öncelikle Liberal Demokrat Parti’nin evrensel hukuk anlayışı ile birebir örtüşen hukuk nosyonunu ve Hukukun Üstünlüğü ilkesini ortaya koymamız gerekiyor.
Liberal Demokrat Parti’nin anlayışına göre devletin asli görevi bireyin mal ve can güvenliğini sağlamaktır. Devlet bunu hukuk denilen kural ve prensipler aracılığı ile yapar. Hukukun üstünlüğü ilkesi de, devleti temsil eden kişi ve kurumların hukukun temeli olan “bireyin mal ve canını koruma” haricinde keyfice kural ve kanun yapıp, bunları uygulamaya çalışmasının engellenmesi için ortaya konmuş bir prensiptir. Kısaca hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülkede devlet, temel birey haklarını korumak dışında keyfi kurallar, uygulamalar ve yasaklar getiremez.
Devlet bireylerin mal ve canlarını korurken yani adaleti ihdas ederken göz önünde bulundurması gereken en önemli meseleler, uygulamalarda eşitlik, caydırıcılık ve mağdurların vicdani açısından tatminidir.
Türkiye yukardaki prensipler açısından hali hazırda maalesef çok geri kalmış bir durumdadır. Devlet asli görevlerini ihmal etmekte, yetkisini keyfi yasaklar ve uygulamalarla kötüye kullanmaktadır.
Kimsenin malına ve canına zarar vermeyen, en temel haklarını kullanmak isteyenler haksız yere cezalandırılmakta mağdur edimekte, bir başkasının malına ve canına zarar veren gerçek suçlular ise tam tersine adeta ödüllendirilmektedir.
Liberal Demokrat Parti’nin varolma amacı iktidara gelerek, devleti asli görevleri dışında üstlendiği işlerin dışına çıkarıp asli görevi olan hukuka döndürmek ve liberal hukuk nosyonunu Türkiye’de yerleştirmektir.
LDP iktidarında kimseye zararı olmayan, sadece en temel haklarını, yani ifade özgürlüklerini kullanan kişiler cezalandırılmayacak, daha önce bu tip sözde suçlardan hüküm giyenler acilen cezaevlerinden çıkarılacak ve ellerinden alınan haklar iade edilecektir.
Aynı zamanda bugünkü sistemde cezalandırılacaklarına adeta ödüllendirilen katil, hırsız ve uğursuzlar, yani kişilerin mallarına ve canlarına kasteden suçlular ağır bir şekilde cezalandırılacaktır.
Mahkemelere ve polis teşkilatına ayrılan kaynaklar ve imkanlar arttırılarak, davaların hızlı ve doğru sonuçlandırılmasının önü açılacaktır. Delil toplayarak mahkemelerin karar vermesinde en önemli rollerden birini oynayan polis teşkilatı en son teknoloji delil toplama imkanlarına kavuşturulacak, bir insanlık suçu olan işkence yapan devlet görevlileri çok ağır bir şekilde cezalandırılacaktır.
Cezaevleri bugünkü rezalet koğuş sistemi yerine, hücre sistemine geçecek, cezaevlerinde ceza çeken hükümlülerin de can güvenlikleri teminat altına alınırken, hükümlülerin sefa yerine hakettikleri cezayı çekmeleri sağlanacaktır.
Elbette bir de yukarıda açıklanan bu hukuk nosyonunu temelden dinamitleyen ve son yıllarda gündemde sıkılıkla yer alan bir başka mesele var.
Af.
Açıkça söylememiz gerekiyor ki, Liberal Demokrat Parti olarak, bireylere karşı işlenmiş suçların affedilmesini başlı başına bir suç olarak görüyoruz, sadece siyasi bir ahlaksızlık örneği değil.
İnfaz yasası gibi yasalar sayesinde gerçek suçlular hali hazırda doğru dürüst ceza çekmezken, en vahşi katiller bile 5-6 senede dışarı çıkarken, bir de bu suçluları toplu halde affetmek, tek tek o suçları işlemiş kişilerin suçlarının tümünden büyük bir suçtur.
Liberal Demokrat Parti halkımızın adına “Af” veya “Şartlı Salıverme” gibi isimler takılan bu suçu işleyenleri sandıkta cezalandıracağına güvenmekte, iktidarında Anayasa aracılığı ile meclisin bir daha böyle vahim bir hataya düşmesini önlemeyi taahüt etmektedir.
Liberal Demokrat Parti iktidarın Türkiye nihayet adalet dağıtan bir hukuk sistemine sahip olacaktır. Zira LDP bilmektedir ki,
“İnsanlar fakirliğe tahammül edebilirler, ama adaletsizliğe asla”.