Özellikle son 10 yıldır ülkeyi yöneten devletçi “Ankara Partileri”nin basiretsizlikleri Türkiye Ekonomi’sini üretemez konuma getirmiştir. Bu durumdan en çok etkilenen kesimlerin başında da ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’ler gelmektedir.
Liberal Demokrat Parti olarak önerdiğimiz ekonomik çözümlerin KOBİ’ler açısından çok önemli ve müsbet etkileri olacaktır. LDP’nin ekonomiye dolayısı ile KOBİ’lere yönelik çözümleri, “Ankara Partileri” aksine bol slogana dayanmamakta, LDP KOBİ’ler dahil tüm işletmelerin yüksek vergi ve acımasız bürokrasi zulümünden kurtarılacağını vaad etmektedir.
LDP’nin ekonomi, dolayısı ile KOBİ’ler açısından en önemli projesi vergi reformudur. LDP iktidarında şu anda tüm işletmelerin belini büken yüzlerce farklı vergi, harç ve fon kaldırılacak, sadece üç çeşit vergi tahsis edilecektir.
Sadece 5 kişiden fazla işçi çalıştıran işletmelerden alınacak gelir vergisi, KDV aksine sadece son tüketiciden tahsil edilecek tüketim vergisi, ve belediye masraflarını finanse edecek olan emlak vergisi.
Gelir vergisinde tavan %10 olmakla beraber bazı kilit sektörler tamamiyle vergi muafiyeti kazanacaklardır. Bu sektörler finans, ulaşım, medya, kültür ve sanat, eğitim ve sağlık sektörleridir.
Tüketim vergisi de illerin zenginliklerine göre farklı oranlarda olacak, il bazında yapılacak düzenlemelerle zengin iller nispeten daha yüksek (ki bu oran %18’i geçmeyecektir) fakir iller ise nispeten daha az tüketim vergisi oranlarına sahip olacaklardır.
Emlak vergileri de illerin gelişmişliklerine göre dolayısı ile belediyelerin maddi ihtiyaçlarına göre şekillenecektir.
LDP’nin bu vergi reformunda KOBİ’ler açısından en önemli mesele Finansmandan sıfır vergi politikasıdır. Zira şu anda KOBİ’lerimizin en önemli ihtiyacı finansman ihtiyacıdır. LDP iktidarında Türkiye “Finansal Serbest Bölge” haline geldiğinde bir ok yabancı banka Türkiye’ye bölge merkezlerini açacak, yıllardır dışarı kaçırılan Türk sermayesi de geri dönemeye başlayacaktır. Böylece KOBİ’lerimiz bol ve dolayısı ile ucuz kredi imkanlarına kavulşacaktır.
“Fianansal Serbest Bölge” uygulaması yanında, 5 kişiye kadar işçi çalıştıran küçük esnaf da tüm vergileriden muaf tutulacak ve bu uygulama yıllardır ezilen bu kesimlere nefes aldıracaktır.
KDV’nin yerine tüketim vergisinin alması da KOBİ’ler için çok önemlidir. Zira KDV söz konusu olduğunda her aşamada daha satamadığı malın vergisi ödemek zorunda kalan ve bunun için zaten kısıtlı özsermayelerini bağlayan işletmeler bu uygulama ile daha efektif çalışabilecektir.
KOBİ’ler için vergi yükü kadar önemli bir başka konu da bürokrasi zulümüdür. Büyük firmalar bu engelleri aşmakta çok fazla zorlanmazken bu mesle KOBİ’ler için hayati bir önem arz etmektedir. Bu da rekabeti engellemektedir. LDP iktidarın ekonomiyi yönettiği varsayılan ama ekonomiyi her geçen gün batıran DPT gibi devlet kurumları kapatılacak, bürokratik zulüm bir son bulacaktır. LDP iktidarında KOBİ’ler izin, ruhsat ve imza peşinde koşmayacaklardır.
Şirket kurma ve kapama işlemleri basitleştirilecek, Merkez Bankası payı adı altında kesilen haraçlar dahil tüm vergi ve harçlar kaldırılacaktır.
LDP politikalarında KOBİ’leri yakından ilgilendiren bir başka konu da firmaların bağlı olduğu odalarla ilgli politikadır. LDP iktidarında sanayi ve ticaret odalarına mecburi üyelik kaldırılacak, bu odalar dernekler gibi sadece gönüllü aidat veren üyelik sistemlerine sahip olacaktır. Böylece bu odalar aidatları haketmek, yani KOBİ’lerin sorunlarını çözmek için çabalamak zorunda kalacak bugünkü devlet kurumunu andıran yapılarını terk etmek zorunda kalacaklardır.
Biz Liberal Demokrat Parti olarak KOBİ’lere her halükarda yozlaşacak devlet destekleri vermek yerine onları özgür bırakmanın, önlerini açmanın gerekli olduğunu düşünüyoruz.
İnanıyoruz ki Türk insanı ve KOBİ’leri girişimcilikleri ve vizyonları ile tüm dünya ile rekabet edebilir. Yeter ki, devlet gölge etmesin.